Günün anlam ve ehemmiyeti var bir kere. Kimsenin okumayacağı ve hatta okuyanların bile hak vermeyeceği bir yazı yazmak kolay değil. Modern bir saçmalama düsturu varken neden haklı sebepler bulmaya çalışalım ki?
Yıllarca Avrupa Birliği kapısında beklerken Avrupa Birliğini savunanlar ile Avrupa'yı hristiyan topluluğu olarak görenlerin top yekün yer değiştirdiği bir ülkede mantıklı işler yapmanın anlamı ne?
Bu memlekette en fazla imam hatip okulunun yapıldığı dönemin başındaki isim, aynı zamanda 28 şubat sürecinin en önde gelen isimlerinden bir tanesi ise mantık bunun neresinde?
Derin devletle adı anılan siyasetçiler bir gün gelip de "Düz ovada siyaset yapmak" deyimini güzel dilimize katıyorlarsa tek şaşıran ben miyim?
Kabul edelim ki uzun vadeden bakıldığında kısa vadeli hesaplaşmaların komik olduğu ve acı tezatlar oluşturduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bir başkadır benim memleketim dememizin sebebi bu mu ne?
Görgüsüz olmayı bu yüzden seçtim. Tarafsız olmak gibi bir kaygım olmasa da kısa vadeli planların içinde olmayı reddediyorum. Kendime beğendiğim bu sıfatsızlık aslında diğer sıfatlılardan farklı olmanın tek yoluydu. Var olan zihniyet içerisinde kendini yok saydırmanın tek çaresiydi. Ayrıca yapacağım patavatsızlıklar ve umursamaz sataşmalar için de kılıfdır bu.
Görgüsüzüm ben. Ne diyeceğim belli olmaz. Bilmediklerimi bile işkembeden atarak günü geçirmeye bakarım. Beni böyle bilin. Ola ki okursanız bu yazıları hani ola ki ben de yazarsam, bu lafları akıllı düsturlu biri ediyor sanmayın. Sakın ha!
29 Nisan 2008 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)